Amerika’nın başkenti Washington’da düzenlenen Romatoloji Konferansı’na katılarak Denizli’yi temsil eden Özel Nobel Tıp Merkezi’nden Prof. Dr. Şafak Sahir Karamehmetoğlu, Amerikan TV kanallarından Amerika’nın Sesi’ne konuk olarak; romatizmal hastalıklar hakkında bilgiler aktardı.
Amerika’nın başkenti Washington’da düzenlenen Romatoloji Konferansı, dünya genelinden alanında uzman binlerce kişiyi ağırladı. Türkiye’den 100 uzmanın katıldığı konferansta Özel Nobel Tıp Merkezi’nden Prof. Dr. Şafak Sahir Karamehmetoğlu da katılarak Denizli’yi temsil etti. konferansa katılan isimlerden olan Prof. Dr. Karamehmetoğlu ve Prof. Dr. Halil Koyuncu hem konferansı hem de romatizmayla ilgili gelinen aşamayı Amerika’nın Sesi’ne değerlendirdi.
“300’E YAKIN ROMATİZMAL HASTALIK MEVCUT”
Programda konuşan Prof. Dr. Karamehmetoğlu, “Washington’a gelmemizin amacı her yıl yapılan Romatoloji Kongresi. Türkiye’den de bir çalışma ile biz bu toplantıya katılmış olduk, bu toplantı gerçekten önemli, dünya genelinden 6700’ün üzerinde katılım oldu, dünyanın her tarafından geldiler ve burda en son bilgiler konuşuldu, bilgi alışverişinde bulunuldu, konu tabiki romatolojiydi, romatoloji dediğimiz zaman aklımıza bir tek hatalık gelmiyor, aşağı yukarı 300’e yakın romatizmal hastalık mevcut, Bunların bir kısmı iltihabi romatizmal hastalıklar, bir kısmı da iltihapsız romatizmal hastalıklar, iltihapsız olanlar çok yaygın ama iltihabı hastalıklar romatizmal hastalıklar çok daha önemli ve sakatlık da yapılabilen hastalıklar, bunların tedavisiyle ilgili gelişmeler oluyor, Amerika’da daha çok oluyor bunlar ama Türkiye’de de biz bunaları çok yakından takip ediyoruz,aynı tedaviler Türkiye’de de yapılabiliyor” dedi.
“AMERİKA’DA HANGİ TEDAVİLER YAPILIYORSA; AYNILARINI TÜRKİYE’DE UYGULAYABİLİYORUZ”
Romatizmal hastalıkların tedavisi konusunda Türkiye’nin dünyadan geri olmadığının altını çizen Prof. Dr. Karamehmetoğlu, “Türkiye genel olarak tıpta çok iyi bir seviyede, bütün dünyada da bu kabul ediliyor, hem sistem olarak hem de bilgi seviyesi olarak en iyi düzeyde teknolojileri bir Türkiye’de uygulayabiliyoruz. Şu anda Amerika’da dünyada hangi tedaviler yapılıyorsa aynılarını Türkiye’de uygulayabiliyoruz. Tabi romatizmal hastalıkların ilaçla tedavisi olduğu kadar bir de rehabilitasyonu var. Rehabilitasyonu konusunda da gene çok ileri düzeyde bunu tedavi edebilen rehabilitasyon merkezlerimiz var. Buralarda da en son bilgilerle bu hastaların tedavisi yapılıyor” diye konuştu.
“TEDAVİDE ERKEN TANI ÇOK ÖNEMLİ”
‘Romatizma’ denildiğinde halkın aklına tek bir hastalık geldiğini bildiren Prof. Dr. Karamehmetoğlu, “Bu tek bir hastalık değildir. ‘Romatizmam var’ dediğiniz zaman bu çok fazla anlamlı değil. 300’e yakın hastalıklardan hangisi? Çünkü her birinin tedavisi duruma göre değişiyor. Burada da şu önemli; erken tanı ne kadar erken konulursa, o kadar iyi sonuçlara ulaşıyoruz. Tedavide erken tanı çok önemli. Eklemlerinde ağrı olan insanlar, bu eğer 3 günden de fazla sürüyorsa; boyun ağrısı olur, bel ağrısı olur, kalça ağrısı, diz ağrısı o zaman bunu araştırmaları lazım ve ilgili doktora görünüp tanısının tam olarak konması gerekiyor. Yanlış bir şey yapılmasın, o tanıya uygun tedavi yapılsın, bu da mümkün, bir de tabi ki boyun ağrıları, bel ağrıları, sırt ağrıları için ağır kaldırmamaya ters hareketler yapmamaya ve biz bu egzersileri şikayetler oluşmadan yaparsak bu gibi hastalıkların ortaya çıkma durumu çok daha azalıyor. Hastalığın tanısı konulduktan sonra ona göre tedavi yapılması en iyi sonuçları veriyor” şeklinde ifade etti.
“KOLESTEROL İLAÇLARIN TEDAVİDE BİR ETKİSİ YOK”
Kolesterol ilaçlarının sıklıkla kullanılmaya başladığını belirten Prof. Dr. Karamehmetoğlu, bunun tedavide bir etkisi olmadığını da kaydederek; şunları söyledi: “Kolesterol ilaçları tabi sıklıkla kullanılmaya başlandı ama kolesterol ilaçlarının romatolojik hastalıkların üzerine direk bir etkisi yok. Kas ağrısı yapabilir. Kas ağrısı bazı romatizmal hastalıklarda da oluyor ama birincil bir şikayet değil. Daha çok eklem ağrılarına neden oluyor. Romatizmal hastalıklar ne romatizmal hastalıklar üzerine ne de kemik miktarı üzerine kolesterol ilaçlarının herhangi bir etkisi iyi ya da kötü söz konusu değil. Hipertansiyon ilaçları da kullanılması çok gerekli olabiliyor ama onların da direk olarak eklemler üzerine veya direk hareket sistemi organları üzerine iyi ya da kötü yönde bir etkisi söz konusu değil” dedi.
“KAPLICALAR ROMATİZMAL HASTALIKLARIN TEDAVİSİNDE ÖNEMLİ YER TUTUYOR”
Romatizmal hastalıkların tedavisinde kaplıcanın önemli bir yer tuttuğunu ve sıkılıkla kullanıldığını kaydeden Prof. Dr. Karamehmetoğlu; “Kaplıcalar romatizmal hastalıklarda sıklıkla kullanılıyor. Eğer kişide hipertansiyon gibi, kalp hastalığı, böbrek yetersizliği, karaciğer yetersizliği gibi durumlar yoksa aşağı yukarı bütün romatizmal hastalıklarda bir kaplıcayı uyguluyoruz. Türkiye bu yönden çok zengin, çok fazla sayıda kaplıcamız var. Farklı farklı özellikleri olan kaplıcalar var. Yalnız burada dikkat edilmesi gereken bir şey; hastaya biz kaplıca uygularsak bir yan etkisi görülür mü? Onu önceden iyi değerlendirmemiz gerekiyor, ama iltihabı eklem romatizmaları dahil her türlü romatizmal hastalığa uygulanabilir. Fakat iltihabi eklem romatizmalarında hastalık alevlenme döneminde olmamalıdır. Biz onu muayeneyle anlıyoruz. Bazı romatizma testleri yaparak da hastalığın alevlenme döneminde olup olmadığını anlayıp ona göre kaplıca tedavisi öneriyoruz” diye konuştu.
“TÜRKİYE SAĞLIK TURİZMİNDE DÜNYADA İLK 10’NUN İÇİNDE”
Türkiye’de sağlık turizminin hızlı geliştiğinin altını çizen Prof. Dr. Karamehmetoğlu, “Sağlık turizmi Türkiye’de hızla gelişiyor. Diyelim ki bundan 15-20 yıl kadar önce ‘yok’ denilecek seviyedeydi. Ama özellikle özel hastanelerin girişimiyle ve çok güzel hastanelerin yapılmasıyla sağlık turizmi hızla ilerledi, şu anda da dünyada ilk beşe giremiyorsak da ilk 10’nun içinde sayılırız sağlık turizmi açısından” dedi.
KOYUNCU: “TANI, TEŞHİS VE İLAÇ TEDAVİSİ ÖNEMLİ”
Washington’daki Romatoloji Konferansı’nın oldukça faydalı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Halil Koyuncu; tanı, teşhis ve ilaç kullanımının önemine vurgu yaptı Prof. Dr. Koyuncu, şunları aktardı: “Bu tür toplantıların iki türlü yararı var. Biri sosyal yönden diğeri bilimsel yönden, sosyal yönden çeşitli insan gruplarıyla, bilim adamlarıyla tanışma görüşme imkanı doğuyor ama bundan daha da önemlisi bilim paylaşımı oluyor. Biz de bu amacı güderek geldik. Adı üzerinde; romatolaji toplantısı. Tabi bu tür hastalıklar sadece ağrıyla eklem ve eklem çevresinde ağrı yapabildiği gibi iç organları da etkileyebiliyor. Bugün akciğerin kalbin, damarların, karaciğerin böbreğin de etkilendiği birçok romatizma hastalığı var. Bunları da iyice değerlendirmek, ayırıcı teşhiste göz önünde bulundurmak gerekiyor. Daha sonra ki aşamada da bunların artık teşhis konduktan sonra tedavisinin düzenlenmesi gerekiyor. Bunlar için de tedavi şemasında mutlaka temelde yapılması gerekli olan bir tedavi çizelgesi var. İşte ilaç ya da ilaç harici uygulamaları bunları öncelikle uygulamak gerekiyor. İşte biz bu konferansta da ilaçlarda yapılan yenilikler ve ilerlemeler gelişmeleri gördük. Çeşitli kurumlar tarafından incelenmiş, irdelenmiş, uygulanmış olan ilaçları gördük. Bunları da hastalar üzerinde denenerek ortaya konmuş olanlar, bunun dışında ilaç haricinde de özellikle egzersiz olmazsa olmazı. Fizik tedavi aygıtlarının kullanımı, cerrahi müdahaleler ya da diğer uygulanabilecek yöntemler yine burada vurgulanmış durumda.”
Devamını okumak için: http://www.denizligazetesi.com/haberler/medya/amerikanin-sesi-denizliye-yer-verdi/61681/